

ŞAHİN'E AĞIT
(Yarım kalmış bir gülümsemeyle
yitirdiğimiz sevgili Şair Ferit ŞAHİN’E)
Bir bebek kokusu bırakıp,
Yıldızlar eşliğinde
ve daha yeni devirmişken otuz beş yaşını,
Bir poyrazın ucube esintisine kapılıp
gittin…
Kan yağıyor gökyüzünden,
Gökyüzü bugün sana ağlıyor.!
Duyuyor-
-musun..?
Kime bıraktın bilmem ki umutlarını.
Yakışmadı sensizlik dağlarına,
Kalemine kimse yakışmadı…
Güneşi avuçlattırdığın
Binlerce çocuğun öksüz kaldı,
Şiirlerin tutanaksız kaldı,
Ben, bıyıklarına saldığın gülüşe
Hasret kaldım…
Biliyor -
-musun…?
İs lekesi kaldı gömleğinin kollarında,
Bir kadının yüzünden,
Gömleğine düşen sarı saçları kaldı…
Yitip giden Devrimlerin isimsiz sancıları kaldı…
*Atkıran’a ağıtlar sindi
Duyuyor-
-musun…?
Siyabend ve Xece’yi
CembelÎ ve Binevşa Narin’i
Ferit ile Selma‘yı
Tatvan - Adilcevaz yolunda,
Sabri dayıyı düşlüyorsun…
Düşlerine bir parça gözyaşın karışıyor
Görüyor-
-musun…?
Gecikmiş bir vapur tek yolcusuyla giriyor Tatvan sınırlarına,
Sen gecikmişliğinin arkasına sakladığın
Cigarandan yanarken,
Artık saçlarına hüzünle karışık aklar düşmüş
Bir kadın geçiyor kara sularından,
Kaçak sevda yüklü,
Sevdaya kaçak...
Görüyor-
-musun…?