27 Oca 2010

ŞAHİN’E AĞIT



ŞAHİN'E AĞIT

(Yarım kalmış bir gülümsemeyle

yitirdiğimiz sevgili Şair Ferit ŞAHİN’E)


Yitirmediklerinin avuçlarında

Bir bebek kokusu bırakıp,

Yıldızlar eşliğinde

ve daha yeni devirmişken otuz beş yaşını,

Bir poyrazın ucube esintisine kapılıp

gittin…

Kan yağıyor gökyüzünden,

Gökyüzü bugün sana ağlıyor.!

Duyuyor-

-musun..?

Kime bıraktın bilmem ki umutlarını.

Yakışmadı sensizlik dağlarına,

Kalemine kimse yakışmadı…


Güneşi avuçlattırdığın

Binlerce çocuğun öksüz kaldı,

Şiirlerin tutanaksız kaldı,

Ben, bıyıklarına saldığın gülüşe

Hasret kaldım…

Biliyor -

-musun…?


Renksiz rüzgârlarda eserken zaman,

İs lekesi kaldı gömleğinin kollarında,

Bir kadının yüzünden,

Gömleğine düşen sarı saçları kaldı…

Yitip giden Devrimlerin isimsiz sancıları kaldı…

Gece kuşatılmış yollarda haykıramadığın ağıtlar sindi; göğe

*Atkıran’a ağıtlar sindi

Duyuyor-

-musun…?

Mem ile Zin’i düşlüyorsun,

Siyabend ve Xece’yi

CembelÎ ve Binevşa Narin’i

Ferit ile Selma‘yı

Tatvan - Adilcevaz yolunda,

Sabri dayıyı düşlüyorsun…

Düşlerine bir parça gözyaşın karışıyor

Görüyor-

-musun…?

Gecikmiş bir vapur tek yolcusuyla giriyor Tatvan sınırlarına,

Sen gecikmişliğinin arkasına sakladığın

Cigarandan yanarken,

Artık saçlarına hüzünle karışık aklar düşmüş

Bir kadın geçiyor kara sularından,

Kaçak sevda yüklü,

Sevdaya kaçak...

Görüyor-

­-musun…?

*Atkıran: Sivas-Zara’nın bir köyü

Gökhan TUÇ

2 yorum:

  1. Gidenin ardından dökülen anlamlı kelimeler yağmuruydu ıslandığım...saygılar...

    YanıtlaSil
  2. hep ıslandık da, dinmez mi gözyaşlarımız,
    artık silüetlerde yoruluyor..
    artık herşey di-li geçmiş zamanda kalıyor...

    YanıtlaSil

hadi sen de yaz yaz yaz.. :)

[[spam yorumlardan kurtulmak için kelime doğrulama eklemek zorunda kaldık.]]