2 Haz 2010

ESKİTİLMİŞ EVLERİM


Hırçın rüzgârda kırılan ateştin.
Aynılaşan bulutların bıraktığı,
Korkulu yağmurdu sözcükler…

Bir kervan düşer yollara,
Amansız sancıların ardında,
Kör hücremi aydınlatan,
Bir tutam ışık da bulurum seni…

Ah gece,
bırak kendi sularıma döneyim.
Bak yine sana sızar kuşlar,
Üşürsün gece bilirim,
Kırılan umudun aynası üşür…
Hani yokluğundaki yollara çıkar,
bütün sözcükler…

Her mahkeme de kalemi kırılan bir dilin…

Toprağın soyluluğuna düşerdi acı…

Sonra
—acı, ilk toprağa düşerdi,
Sonra
—gökyüzüne,
Sonra
—suya,
Ve
—güneşe…-

Bizi ısıtırken acıyla yoğururdu, bilmezdi…

Düşlerimizi bıraktık,
Bir de eksilttiğimiz evlerimizi…

Kendi sesinden ürken bir hüzünle
Düşüyordum geceye…
Bir göl’ün kıyısında,
belki üşüyorum…
Belki,
Birçoklarınızın hüznünü taşıyorum mısralarıma
Tüm hepinizin intiharlarını koparıp başucunuzdan
Ölüyorum…


Gökhan Tuç - Kasım 2007—Van

Ben Uyandım Bir Aşk Demekti Bu Dünyada (Rondo)


Ben uyandım bir aşk demekti bu dünyada
-Sesin, bir gülü bırakmak gibi bir şeydi.
Karaydım, kâğıt gibiydim yaşamalarda
Adım görseniz her gün o denizlerdeydi
Bin yıl bir M sesiydim aşağı Mısır'da.

Ben vurdum sevilere belli değil miydi
Bin yıl seni açtım işte yalnızlığımda.
Ne zaman aydınlığında adım geçti miydi
Bir aşk demekti bu dünyada.

Bir zamanlar yalnızlık güzeldi Mısır'da
Seninle yepyeni bir göktü gidilirdi
Baktım mı, büyürdü bir zambaktı anımda
Şimdi bir gölgedir uzar ovalarımda
Böyle uyanırdım ya uyanmak değildi
Bir aşk demekti bu dünyada.
ilhan berk.