2 May 2008

Drakula (Dracula) ?

VLAD DRACUL

1400’lü yıllarda yaşamış bir Romanya hükümdarıdır.Yani tamda Dracula isminin çağrıştırdığı gibi Transilvanya’yıda içine alan bir bölgeyi yönetmiştir.(Transilvanya’nın kelime anlamı “Ormanın ötesindeki ülke”dir.Bu bölge için Avrupada bir zamanlar “Siebenbürgen” ismide kullanılmıştır.
Bu noktdan sonra Dracula isminin nereden geldiğini açıklayabiliriz; Asıl kahramanımızın babası Vlad 1431 yılında Nünberg’te yapılan bir toplantıyla amacı kutsal Roma-Germen imparatorluğunu korumak ve Katolik mezhebini yaymak gibi amaçları olan Ejderha Tarikatına kabul edilir.(Buradaki “tarikat” kelimesinin bizim bildiğimiz anlamından daha farklı bir anlam taşıdığına dikkatinizi çekmek istiyorum)Pekte küçümsenecek bir olay değildir bu, çünkü bu tarikatın tüm üyelerinin sayısı 24’ü geçmez, ve tüm üyeler soylu kişilerden oluştuğu için bu tarikata kabul edilmek Vlad için kuşkusuz büyük bir onurdur.Ejderha tarikatının üyelerine ölene kadar boyunlarında taşıyacakları, değerli taşlardan yapılmış ejderha şeklinde birer kolye (öldüklerinde de mezarlarına konulacaktır) ve biri yeşil biri siyah iki pelerin verilir.
Yıllar sonra Vlad ülkesine dönüp tahta geçtiğinde onun Ejderha Tarikatına üye olduğunu bilen az sayıdaki kişi ona Dracul (ejderha) ismini takarlar.Tarikattan habersiz olanlar ise Vlad’ın kalkanındaki ve bastırdığı sikkelerdeki ejderhalara bakarak ona aynı ismi takarlar.
Daha sonra Vlad’ın çocukları olduğunda onlarada Dracul’un oğlu anlamına gelen Dracula ismi verilir.
Vlad Dracula’yı günümüze taşıyan şey ise caniliĝi,ülkesi için savaşırken sergilediĝi dehşettir.
Hepsinin arasında en çok göze batan tutkusu kurbanlarını kazığa oturtmasıdır.(Kazıklı Voyvoda ya da Lord Impaler isimleri buradan gelir)İnsanları asmak ya da kafalarını uçurmak yerine kesinlikle daha acı verici olan bu yöntemi kullanıyordu.Kurbanların çoğu sivri kazıkların üstüne oturtuluyor bazıları ise karınlarına ya da sırtlarına batacak şekilde kazıkların üzerine bırakılıyorlardı.

Yinede bu Dracula’nın caniliğini sergilediği tek alan değildi; Bir gün Vlad’ın sarayına (daha doğrusu şatosuna) İtalyan elçiler gelir ve huzuruna çıkmak isterler.Elçiler içeri kabul edilir ve saygı gereği diz çöküp şapkalarını çıkarırlar ve Vlad Dracula’nın önünde başarını eğerler.Ama o zamanki gelenekler göre İtalyanlar şapkalarının altına küçük takkeler giymektedirler ve Vlad’ı selamlarken bunları çıkarmazlar.Dracula başlarındakinin ne olduĝunu ve niye çıkarmadıklarını sorar.Elçiler ise bunun bir gelenek olduĝunu ve eğer Dracula bu geleneğe saygı gösterirse sonsuza dek onun hizmetinde olacakları ve gittikleri tüm ülkelerde Vlad’ın ne kadar iyi bir hükümdar olduĝundan bahsedecekleri cevabını verirler.Bunun üzerine Dracula ayağa kalkar onların bu geleneğini tanıyacağını ve daha da geliştireceğini söyler.Elçilerin yanına gediğinde elindeki çivileri teker teker takkelerinin üstünden elçilerin kafalarına çakar

Darcula'nın bir diyer caniliği ise bir gün ülkesindeki tüm fakirleri dilencileri toplayıp bir yemek werir kendisi bu yemeğe katılmaz herkez geldikten sonra yemek odasının kapılarını kapattırıp herkesi yaktırır

Darcula’nn Kazığa oturtma tutkusuna karşı uzmanlar tek bir konuda birleşiyorlar; iktidarsızlık.Ve bu savı destekleyen başka bir dehşeti ise :Cariyelerinden biri bir gün Vlad’ın bu yönüyle alay eder.Bunun üzerine Dracula bıçağını çeker ve kadının vücudunda bacaklarının arasından başlayıp göğüslerine kadar uzanan bir yarık açar.Ve “Tüm dünya ne kadar ileri gidebildiğimi görsün” der


Yazı Müziği.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

hadi sen de yaz yaz yaz.. :)

[[spam yorumlardan kurtulmak için kelime doğrulama eklemek zorunda kaldık.]]